Arcadia Bağları ve Bakucha Otel’de çok mutlu geçen 24 saatin ardından eve geldik yerleştik... bir süre sonra içimde bir boşluk hissettim..sonradan farkettim ki saat 15:30 ve bendeniz wangry olmak üzereyim!

Wangry ne demek derseniz ingilizce wine&angry’den türtetilmiş şarapsız kalmış olmanın verdiği asap bozukluğu için uydurulmuş mizahi bir terim.

E naapcaktım tabi ki dolaba dalacaktım. Daldım da! Harika geçen Kırklareli seyahati şerefine hayatta en sevdiğim şaraplardan biri olan Ch. Du Pape açmaya karar verdim. Yakın arkadaşlarım bilir Rhone benim için Bordo’nun önündedir..

Cdp çok severim ama son 1 yıl içinde sadece 1 şişe içtim o da eski bir rekolte 2011 E. Guigal idi... Perrin 2017’yi şevkle açtım.

Harika parlak yakut rengi var, burunda erik ve karayemiş hissediliyor..damak burun ile uyumlu. Tertemiz bir yapısı var, bitişi güzel ve baharatlı ancak bana beklediğimden daha zayıf gövdeli, alıştığımdan daha şekerli geldi.. evet tatlı değil şekerli..ve de işte tam da bu sebeplerden dolayı ne yalan söyliyeyim hayatımda içtiğin en vasat cdp bu olabilir...

Robert Parker 93, Wine Spectator 92 vermiş...

Benden max 88 alır..

Kuvvetle muhtemel yaklaşık 1 sene önce yeni Istanbul Havalimanı’ndan almışımdır..ve 30 euro vermişimdir, hatırlamıyorum... TC’de 285 tl ve altına alabileceğiniz bir sürü daha iyi yerli şarap var...

Belki biraz erken açtım 2027’ye kadar yolu var deniyor..ha bir de sonradan Ibrahim Yazıcıoglu’nun mesajı ile farkettim ki en yeni bağlardan gelen üzümlerden yapılmış...verilen notlar ise daha eski bağlardan gelen aynı rekolte üzümlerden olabilir...